ATTAC'ın Basın Açıklaması

-
Aa
+
a
a
a

Globalleşmenin yıkıcı etkilerine karşı mücadele eden ATTAC´in Afganistan´a saldırı üzerine 08.10.01 tarihinde yayımladığı basın bildirisi söyle:Savaş, terörizmle mücadele yolu değildir. Hukuk devleti ilkelerine ve uluslararası hukuka geri dönülsün. Cepheleşme baskısına karşı koyalım.Terörizme karşı etkin mücadele bombalarla, roketlerle ve başka askeri yollarla kazanılamaz.ATTAC bu nedenle Afganistan´a karşı askeri operasyonu reddediyor.New York ve Washington´daki saldirilarin faillerinin arkasında duran güçler bu yöntemlerle yakalanamaz. Bunu, ABD´nin son 20 yılda Libya, Irak, Sudan vb ülkelere yaptığı askeri operasyonlar da kanıtlıyor.Tersine, bu operasyonlar ancak terörizmin yeni zemin kazanmasına ve şiddet kısırdöngüsünün ilerlemesine yaramıştır.Tırmanmanın özünde denetimsizlik ve hesaba katılmayan riskler vardır. Bunun için bu tırmanma mantığının mutlaka kırılması gerekir.Askeri tırmanmanın bir sonucu olarak suçsuz insanlar kurban ediliyor. Saldırılar başlamadan önce de yüz binlerce Afgan sivil kendi ülkelerinde mülteci konumuna düşmüş ve sefalet ile açlıkla karşı karşıya kalmıştı.Bu savaş, havadan yiyecek ve ilaç atılarak insani kılınamaz. ABD´deki terör saldırıları tam da acımasız biçimde sivilleri hedef aldığı için, Afgan sivil halkı arasında "kurunun yanında yasin yandığı" mantığı geçerli olamaz.Afganistan´a askeri saldırılar uluslararası hukuka aykırıdır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi´nin 12 Eylül tarihli Terörizm Kararı´na göre, şiddete kadar kademeli yaptırımlara ancak BM yetkili kılınmıştır. Bunun için gerekli olan uluslararası hukuk süreci işletilmemiştir.Afganistan´a karşı askeri saldırılar sonuçta "dişe diş göze göz" kanununa, intikama ve karşı saldırı mantığına dayanmaktadır. Güçlü olanın hakli olduğu ilkesine karşı, hukukun gücünü çıkartmak zorundayız. Ancak böyle bir politika medeni olma etiketini hak edebilir.Terörizme karşı medeni bir cevap, eylemsizlik anlamına gelmez. New York ve Washington saldırılarının arkasındakiler halen klasik polisiye yöntemlerle aranmaktadır ve bunlar başarısız da değildir. Suçlular savaşsız da bulunabilir ve en iyisi, bunları uluslararası bir ceza mahkemesi önüne çıkartmaktır.ATTAC, hukuk devletine ve uluslararası hukuka dönüsü talep eder.Terörizme karşı mücadele, demokratik hakların kısıtlanmasına yol açmamalıdır.Düşünceli, ölçülü ve akilci davranma özelliklerimizi yitirmeyelim. Savaş zamanlarında hep oluşturulan uyum ve cepheleşme baskısına karşı duruyoruz. Eleştirel bakma yetisi, siyasi alternatiflerin dile getirilebilmesi için uğraşanlar, bir cemaat ideolojisine ve onun içi bos hitabetine kurban edilmemelidir.Bu, ancak hep şiddet, iç savaş, terörizm ve savaş doğuran yapısal sorunların çözümü için çalışmayı gerektirir: çözülmemiş sorunlar, özellikle de Filistin sorunu, ve neoliberal küreselleşme, az sayıda muzafferin yanında çok sayıda kaybeden yaratıyor, sosyal kutuplaşma, sefalet ve yokluk tırmanıyor.ATTAC, ABD´deki barışçı güçlerle dayanışma içindedir. "Benim adıma değil!" sloganına katılıyoruz.